KANATLILARDA YAĞLANMA SENDROMU
KANATLILARDA YAĞLANMA SENDROMU
Sendrom hastalık olup olmadığı bilinmeyen durumdur.
Yağlanma çok önemli bir sorundur.
Hayvanların bu sorunu göstermesi bakım ve besleme eksikliklerinin sonucudur.
Eritrositler eritropoez (eritrosit sentezi) denilen olayla hücreler arası
farklılaşma görülür. Eritropoezin ilk aşamasında oluşan birincil hücrelerin
oluşumu esnasında eğer yağlanma zorunlu hale gelmişse bu birincil hücreler
adiposit haline gelir.
Kan lipid seviyesinin ve kan
insülin seviyesinin yükselmesi sonucu beyin yağların depolanması emrini verir.
Bu da beslemenin sonucudur. Yani yemlemenin yani hazırlanan rasyonun.
Hayvan ihtiyaçlarını karşılamak
için beslenir. Bazal metabolizma organizmanın sindirim sistemi boşken optimum
çevre şartlarında hareketsiz haldeyken yaşamını sürdürebilmesi için gerekli
olan enerjiye denir. Buna yaşam için gerekli olan hareketleri eklersek yaşama
payı olur.
- Birincil olarak bazal metabolizma + yaşam payı için
- İkincil olarak büyüme çağındaysa büyüme payı için
- Eğer verim veriyorsa verim payı için enerji kullanılır.
Aynı zamanda bağışıklık (immun)
sistemi desteklemek için de beslenir ve enerji kullanır. Yağlanma kullanılmayan
enerjinin depolandığını gösterir. Adipositlerin belli bir yağ depolama sınırı
vardır. Bu kapasite dolduğunda beyin yeni
adipositlerin üretilmesi emrini verir.
Kandaki lipid seviyesi
yükseldikçe karaciğerde yağlanma artar. Yani yağlanma adipoz doku ve
karaciğerde olur.
Atmosferik oksijenin mitokondriye
ulaşması eritrosit vasıtasıyla olur.
Mitokondrinin eritrositin getirdiği oksijeni almamasının nedenleri;
- Mitokondri kapasitesinin dolması
- Enzimlerin çalışması için gerekli olan C ve B grubu vitaminlerinin olmaması
Bu durumda incebağırsak
villuslarında eritropoez yavaşlar ve sindirim ve absorbsiyon düşer, sindirim
sisteminde patojenite artar. Sonuç olarak sindirimle beraber bağırsaklarda
problemler ve mukozal bağışıklıkta sorunlar görülür.
Yemleme; sindirim, absorbsiyon ve
metabolizmayı fizyolojik çağa göre etkiler. Fizyolojik çağ denildiğinde
hormonların aksiyonu akla gelir.
Growth hormon (somototropin,
büyüme hormonu) erken fizyolojik dönemde etkilidir. Hipofizden salgılanır.
Tiroksin hormonu mitokondrinin çalışmasını aktive eder. Growth hormonla beraber
tiroksinin artması D vitamininin de artmasını sağlar.
Hormonların aksiyonu maksimum olduğunda;
- Sindirim artar
- Absorbsiyon artar
- Kullanım etkinliği artar
Kullanım etkinliği ve yağlanma
arasında ters orantı ve negatif ilişki vardır. Kullanım etkinliğinin arttığını
gösteren durumlar; rejenerasyonun artması, büyümenin artmasıdır. Kullanım
etkinliğinin yüksek olmasını sağlayan hormonlar; growth hormon, tirobin, D
vitamini, aldosteron.
Yağlanmanın
durdurulması için adipositlerin eritropoezde kullanılması gerekir. Etlik
piliçlerde (broyler) erken fizyolojik dönemde enerji ihtiyacı yüksektir
(3100-3150 kcal). Biyolojik elementel mutasyonla ısı enerjisi açığa çıkar veya
ısı enerjisi alınır. Transmutasyon reaksiyonlarında enerji açığa çıktığında bu
sadece ısı enerjisi için değil ATP sentezi için de kullanılabilir. İlk 3
haftalık dönemde yağın sindirim ve absorbsiyonu düşüktür. Bu dönemde yağ
verilirse incebağırsak ekosistemi bozulur.
Proteinin
kalitesi denildiğinde aklımıza amino asitin kalitesi gelir. Yani esansiyel
olanlar ve esansiyel olmayanlar.
Canlıların fizyolojik açıdan azot
metabolizmasına göre sınıflandırılması;
1) Metabolik
atıkları amonyak olanlar → BALIKLAR
2) Metabolik
atıkları ürik asit olanlar →
KANATLILAR
3) Metabolik
atıkları üre olanlar → MEMELİLER
Hayvanların DNA’sı proteinde
bulunan ürik asit kaynaklarından enerji sentezlenmesine kodlanmıştır. Hayvanlar
için en güzel protein kaynağı soyadır.
ALİ İHSAN KURBAZ
ZİRAAT MÜHENDİSİ (ZOOTEKNİST)
Değerli ali ihsan hocam bu yazınızdaki önemli bilgiler için size çok teşekkür ederim çalışmalarınız devamında size başarılar sağlıklı ve güzel günler dilerim
YanıtlaSilDeğerli Bilgileriniz için çok teşekkür ederim Ali İhsan hocam ilerleyen yazılarınızı da görmek istiyoruz. Başarılarınızın devamını diliyorum.
YanıtlaSilHocam birde tavuklardaki beyaz ishal ve yalancı veba ile ilgili yazı paylaşırsanız sevinirim
YanıtlaSil